Nöbetçi Eczaneler
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Türkiye’nin uzay programı için büyük hedefler belirlediği ifade edilen haberde, nihai amacın, Türkiye’nin “uzayda tamamen bağımsız bir şekilde hareket edebilmesini” sağlamak olduğu belirtildi. Bu hedef doğrultusunda, SpaceX’in kurucusu Amerikalı milyarder Elon Musk’ın önemli bir müttefik olarak öne çıktığı belirtilen haberde, “Erdoğan ve Musk, son yıllarda Ankara ve New York’ta bir dizi görüşme gerçekleştirdi. Tesla otomobillerinin Türkiye’de üretimi gibi konuların yanı sıra, bu buluşmalar Türkiye’nin uzay hedefleri ve SpaceX’in sağlayabileceği destek üzerine odaklandı. Bu iş birliği, 14 Ocak’ta SpaceX’in TÜRKSAT 5B adlı ilk Türk navigasyon uydusunu ve 100 küçük uyduyu yörüngeye yerleştirmesiyle somutlaştı. Erdoğan’ın daha ileri bir hedefi var: GPS (ABD), Galileo (Avrupa), GLONASS (Rusya), Beidou (Çin) ve QZSS (Japonya) gibi mevcut sistemlere ek olarak, tamamen Türk yapımı bir navigasyon uydu ağı geliştirmek. Bu tür takımyıldızları, milyarlarca dolarlık büyük yatırımlar gerektiriyor. Mevcut sistemlerden bağımsız hale gelerek, Türkiye önümüzdeki on yıllarda stratejik özerklik kazanmayı hedefliyor. Uzay, askeri ve sivil uygulamalar (telekomünikasyon, Dünya gözlemi vb.) için güçler arasında yeni bir rekabet alanı haline geldi.” ifadelerine yer verildi.
- Uzay, Erdoğan için bir egemenlik meselesi
Erdoğan’ın uzaya yatırım yaparak Türkiye’nin bölgesel ve uluslararası güç statüsünü güçlendirmeyi amaçladığı aktarılan haberde, şunlar kaydedildi:
“Bu, onun bağımsız ve kararlı dış politikasının bir parçası olarak ulusal egemenlik meselesi. Cumhurbaşkanı, bu alanda iddialı açıklamalar yapıyor. Örneğin, bir Türk astronotu uzaya göndermek ve hatta Ay’da bir üs kurmak istediğini belirtti. Bu hedefler abartılı görünebilir, ancak Erdoğan’ın kararlılığını gösteriyor. Türkiye, uzay hayallerini gerçekleştirmek için ortaklara ihtiyaç duyacak. Bu noktada Elon Musk ve şirketi SpaceX devreye giriyor. Ocak ayında TÜRKSAT 5B uydusunun başarılı bir şekilde fırlatılması, bu Türk-Amerikan uzay ittifakının iyi bir başlangıç yaptığını gösteriyor. SpaceX, Türkiye’ye daha düşük maliyetle uzaya erişim sağlayarak bilgi birikimi ve roketlerini sunuyor. Karşılığında, Musk bir müşteri ve diplomatik destek kazanıyor. Bu iş birliği, Türkiye’nin uzay yeteneklerini geliştirmesiyle önümüzdeki yıllarda daha da yoğunlaşabilir. SpaceX tarafından Türk mühendislerin eğitimi ve teknoloji transferi gibi konular gündemde. Türkiye’nin eksiksiz ve etkili bir navigasyon uydu ağına sahip olması zaman alacak. Teknolojik uzmanlığın yanı sıra, en büyük zorluk finansal olacak. Bir takımyıldız geliştirmek, yıllar süren büyük yatırımlar gerektirir.”
- Türkiye’nin devlet bütçesi yeterli olacak mı?
“Erdoğan, ekonomik zorlukların yaşandığı bir dönemde kamuoyunu bu harcamaların gerekliliğine ikna etmek zorunda kalacak.” denilen haberde, “Muhtemelen uluslararası prestij ve imaj açısından elde edilecek kazanımlara güveniyor. Türkiye, uzay yarışına katılan tek yükselen güç değil. Hindistan, Brezilya ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkelerin de iddialı projeleri var. Erdoğan, Musk ile olan ittifakının bu rakiplerden ayrılmasını sağlayacağını umuyor. Teknik ve bütçesel zorlukların ötesinde, Erdoğan için asıl mesele jeopolitik alanda. Kendi uzay yeteneklerini geliştirerek, Türkiye bölgesel ve ötesinde vazgeçilmez bir güç olarak kendini kabul ettirmeyi hedefliyor. Kendi navigasyon uydu ağına sahip olmak, özellikle ABD ve Avrupa sistemlerine bağımlılığı azaltarak Ankara’ya değerli bir stratejik avantaj sağlayacaktır. Bu aynı zamanda komşu ve müttefik ülkeler üzerindeki etkisini de artıracaktır. Ancak bu uzayda bağımsızlık arayışı, ABD ve Avrupa ile gerginliklere yol açabilir; onlar bu durumu kendi üstünlüklerine bir tehdit olarak görebilirler. SpaceX ile Türkiye arasındaki iş birliğine Washington’un yaklaşımı yakından izlenecektir.” değerlendirmesinde bulunuldu.