Türkiye için gurur günü

Savunma sanayiisinde bir devrimi gerçekleştiren Türkiye, neredeyse her gün yeni bir ürünü hizmete almaya devam ediyor. ASELSAN tarafında tamamen milli imkanlarla geliştirilen ALP300-G, Türk Hava Kuvvetlerine büyük bir güç katacak. ASELSAN tarafından yapılan açıklamada, hava sahasını tam bir kapsama ile gözleyen ALP-300-G ile Hava Kuvvetlerinin farkındalık gücünün, çok daha üst bir noktaya taşındığı belirtildi. ALP-300-G’nin, Aktif Elektronik Taramalı Anten Mimarisi (AESA) ve sayısal huzme oluşturma altyapısında anten mimarisine sahip olduğu ifade edilen açıklamada,  taktik tekerlekli platformlar üzerinde hızlı bir şekilde kurulum toplanma yapılabilen yeni nesil bir radar sistemi olarak ülkenin güvenliğine hizmet edeceği kaydedildi.

Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün de gurur dolu bir gün olduğunu belirtti. Yerli ve milli savunma sanayii için çok önemli olan bir projeyi daha hayata geçirdiklerini açıklayaran Görgün, “Taşınabilir Erken İhbar Radar Sistemleri Teslimat Töreni’ni, Milli Savunma Bakanımız Orgeneral Yaşar Güler, Genelkurmay Başkanımız Orgeneral Metin Gürak ve Hava Kuvvetleri Komutanımız Orgeneral Ziya Cemal Kadıoğlu’nun teşrifleri ile ASELSAN’da gerçekleştirdik. İlk günden bu yana bizi heyecanlandıran Erken İhbar Radar Sistemimiz ALP-300-G’yi bugün TSK’mızın envanterine kazandırmanın mutluluğu içinde olduğumu ifade etmek isterim.” dedi.

• Gök Vatan’ın gözü kulağı olacak

ALP300-G’nin Türk ordusuna, ülkeye ve Türk milletine hayırlı uğurlu olmasını dileyen Görgün, şunları kaydetti:

“Erken İhbar Radar Sistemimiz ALP300-G; Aktif Elektronik Taramalı Anten Mimarisi (AESA), sayısal huzme oluşturma yeteneği, AESA IFF alt sistemi, ağ yapısı içerisinde çalışabilme özelliği, tüm alt sistemleri ile entegre olarak çalışan ve kolaylıkla taşınabilen mobilitesi, yüksek performanslı, esnek mimarili, gelişmiş sinyal ve veri işleme algoritmalarına sahip bir radar sistemi olup, kritik tüm bileşenleri ile tamamen millî imkanlarla geliştirilmiştir. Hava Kuvvetlerimizin kullanımı için yerli ve milli imkanlarla geliştirilen ALP300-G’nin hayata geçmesinde büyük emekleri olan ana yüklenicimiz ASELSAN’a, 436 farklı alt yüklenicimiz ile KOBİ’lerimize ve Başkanlığımızın, Hava Kuvvetleri Komutanlığımızın, Genel Kurmay Başkanlığımızın ve Milli Savunma Bakanlığımızın kıymetli personeline şükranlarımı sunuyorum. Birlikte üreterek geliştirdiğimiz her bir sistemimizde kenetlenmiş bir savunma sanayiinin imzası var. Gök vatanın gözü-kulağı olacak ALP300-G ordumuza, ülkemize ve milletimize hayırlı uğurlu olsun.”

Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler da kahraman Türk ordusunun gücüne güç katacak kritik projelerden biri olan taşınabilir erken ikaz radar sisteminin ilk teslimatına büyük bir mutlulukla şahitlik ettiklerini belirtti. Yerli ve milli üretime dayanan, böylelikle Türkiye’nin bağımsızlığına katkı sunan savunma sanayinin; teknoloji üretme ve transfer kapasitesinin yanında, ihracat performansıyla da ülke ekonomisine güç kattığını aktaran Bakan Güler, “Savunma sanayimiz artık; güçlü altyapısı, sürdürebilir ekosistemi, geniş istihdam olanakları ve ürettiği birbirinden kritik projeler ile bölgesinde ve dünyada rol model durumundadır. İthal sistemlere olan ihtiyacımızın azalması ve ileri savunma teknolojilerine dayalı bir savunma sanayine sahip olmamız politik ve ekonomik bağımsızlığımızı sağlarken askerî ve stratejik seviyede uluslararası etkinliğimizi de artırmıştır. Şüphesiz, başarının bir varış değil bir yolculuk olduğunun bilinciyle savunma sanayisinde ulaştığımız bu seviyeyi en yukarılara taşımak yegâne hedefimizdir. Bu anlayışla, başta Savunma Sanayii Başkanlığımız olmak üzere tüm paydaşlarımızla, tam bir uyum içerisinde etkin, verimli ve iş birliğine dayalı olarak çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Çalışmalarımızın neticesinde; Türk Silahlı Kuvvetlerimizin envanterine her geçen gün yeni ürünler dâhil ediyor; ordumuzun imkan ve kabiliyetlerini mütemadiyen geliştiriyoruz. Nitekim sadece son aylarda; insansız savaş uçağımız ANKA 3 ile yerli ve milli uçağımız KAAN’ın başarıyla gerçekleştirilen ilk uçuşlarını gururla izledik. Aynı şekilde insanlı hava platformlarımız, Hürkuş, Hürjet, Gökbey ve KAAN’ın seri üretimine yönelik çalışmalarımızı hızlandırdık. Yerli ve milli imkanlarla üretilen gemilerimizi ve insansız deniz aracımızı Donanmamızın hizmetine alırken yine Deniz Kuvvetlerimizin ihtiyaçlarını karşılayacak torpido ve füzelerin seri üretimine yönelik anlaşmaları imzaladık. Bunlara ilaveten, Kara Kuvvetlerimizin operasyon etkinliğine değerli katkılar sağlayacak farklı çap ve özelliklerdeki dört yerli ve millî füzemizin tedarik sözleşmelerini imzalarken modernize edilen ilk tankımızı teslim aldık.” ifadelerine yer verdi.

• “Çok yönlü tehditlerin tespit ve takibi hızlı şekilde yapılacak”

Gelişen harp teknolojisi ile asimetrik risk ve tehditlerin, savunma ve güvenlik doktrinini sürekli değiştirdiğini anlatan Bakan Güler, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Dolayısıyla artık geleneksel askerî tedbirlerin yanı sıra en modern teknolojiye dayalı modern savunma sistemlerine ihtiyaç duyulmaktadır. Bu bağlamda, tehditleri erkenden tespit edip algılayan ve karşı reaksiyon üreterek etkisiz hâle getirebilen radar sistemlerinin varlığı, hayati öneme sahiptir. Özellikle erken ikaz radar sistemleri; uçaklar ve diğer hava hedeflerinden balistik füzelere kadar geniş tehdit yelpazesini tespit edebilmekte ve menzilleri nispetinde etkisiz hâle getirebilmekte, bu yönüyle de ülkeler için muazzam bir savunma imkânı sunmaktadırlar. Bunun bilinciyle, Türkiye olarak gerekli çalışmaları başlattık ve neticede Savunma Sanayii Başkanlığımız ve ASELSAN, yıllardır büyük bir gayretle üzerinde çalışarak erken ikaz radar sistemini üretmeyi başardı.

Bu yeni nesil radar sistemimiz; Türkiye’nin en uzun menziline sahip olması, erken ihbar yeteneği, hızlı kurulum ve toparlanma gibi etkin hareket kabiliyeti ile kendi klasmanında en donanımlı özellikleri bünyesinde barındırıyor. Yüksek operasyon becerisine sahip bu radarımız sayesinde; çok yönlü tehditlerin, önceden tespit ve takibini hızlı bir şekilde yapacak, böylece tehditlere karşı uzun menzilde etkin bir şekilde mukabele ederek ülkemizin savunma yeteneklerini büyük ölçüde artıracağız. Ayrıca personelimizin etraflıca bilgi sahibi olması, hızlı karar alarak icraata yönelmesi bakımından da radarımız, ordumuza önemli bir üstünlük sağlayacaktır.”