Karabük’ün bir numaralı gündeminin eğitim olması gerektiğini ifade eden Öz, “Geleceğimizin teminatı çocuklarımızdır. En kıymetli varlığımız olan çocukların bedenen ve ruhen sağlıklı, erdemli, ahlaklı bireyler olarak yetiştirilmesi hepimizin ortak sorumluluğudur. Bu sorumluluk bilinciyle hareket eden ve ilimizdeki görevine başladığı andan itibaren büyük bir sorumlulukla gayret ve desteğini gördüğümüz sayın valimize teşekkür ediyorum. İlimizin milletvekillerinin özellikle eğitim altyapımızın iyileştirilmesi anlamında büyük gayretlerine şahidiz. Gerek okullarımızın donanım ihtiyaçları gerek ödenek talepleri, gerekse eğitimcilere olan destekleri dolayısıyla şükranlarımızı sunuyorum. Son yıllarda okul binalarımızın neredeyse tamamı yenilendi, yenileniyor. Onlarca okulumuz deprem riski dolayısıyla yıkılıp yeniden yapıldı. Bu işlerin kolay olmadığını biliyoruz. Bu işler çok ciddi kaynaklar kullanılarak yapılıyor.” dedi.
Karabük son yıllarda eğitim başarısıyla öne çıktığını vurgulayan öz, “Gerek ulusal düzeyde yapılan sınavlarda gerekse sosyal, sportif ve kültürel yarışmalarda hep adından söz ettirmektedir. Bu başarı asla tesadüf değildir. Başta eğitim yöneticilerimiz olmak üzere, öğretmen ve diğer çalışanların özverili çalışmaları bu başarının ortaya çıkmasını sağlamıştır. Bu başarının devamı önemlidir. Bu başarının en önemli mimarları şüphesiz başata Milli Eğitim Müdürümüz olmak üzere eğitim yöneticilerimiz ve öğretmenlerimizdir. Emek ve gayretleri teşekkürlerimi sunuyorum. Marifet iltifata tabidir. Eğitim Bir Sen olarak başarının sürdürülebilir olmasını önemsiyoruz. Bu anlamda eğitim yöneticileri, siyasiler, veliler, sivil toplum örgütleri, sendikalar, basın ve öğrenciler sürece pozitif katkı sunmalıdır. Herkes yetki ve sorumluluk alanında bulunan eksikleri tamamlamak, yapılacak işleri, yenilikleri planlamak için gayret göstermelidir.” diye konuştu.
- “Çocuklar yetiştirmemizi istiyor”
Sonu öngörülemez bir döneme girildiğini savunan Öz, şunları kaydetti:
“Dünya çok daha fazla kaosların, belirsizliklerin yaşandığı bir zaman dilimine hızla ilerliyor. Değişim hepimizin başını döndürecek boyutlara ulaştı. Yapay zeka, sosyal medya, büyük veri, nesnelerin interneti gibi kavramlar artık günlük hayatımıza girdi. Çocuklarımızın bu öngörülemez durumlarla baş edebilmesi için değişimi ıskalamadan iyi yetişmelerine ihtiyaç var. Gelecek bizden sürekli öğrenen çocuklar yetiştirmemizi istiyor. Gelecek bizden analitik düşünebilen, proje yapabilen, problem çözme kabiliyeti yüksek, iletişim becerileri gelişmiş bireyler yetiştirmemizi istiyor. Bilim, sanat ve kültür okuryazarı olmayanlar geleceğin dünyasında çok zorlanacaklar. Diplomalar önemini yitiriyor, beceriler ön plana çıkıyor. Meraklı, çalışmayı seven, sosyal hayata katılan, duyarlı, takım çalışması yapan çocuklar yetiştirmek için hep birlikte seferber olmalıyız. Eğitimciler olarak diyoruz ki, çocuklarınızı odalarından çıkarın. Ciddi bir değer erozyonu ile karşı karşıyayız. Artık kültürümüzü nesilden nesile aktarmada zorlanıyoruz. Oysa dijitalleşen dünyada her zamankinden daha fazla değer eğitimine ihtiyaç var. Erdemli nesiller yetiştirmek için toplumsal seferberlik artık şart. Çünkü sanal alemde her türlü ahlaksız içerik var. Kumar var, cinsellik var, sahtekarlık var, yalan var, dolandırıcılık var, istismar var. Bu suçlarla başa çıkmak eskisinden çok daha zor. Milli, manevi, ahlaki, dini ve insani değerleri diri tutmaya ihtiyaç var. Milli kimliğini yitiren nesiller önce mankurtlaşır, sonra yok olur. Ülke olarak ihtiyacımız olan şey, bilginin, hikmetin, ahlakın, ilerlemenin temel alındığı bir eğitim sistemidir. Yetkin ve erdemli bir nesil hepimizin hayalidir. Türkiye Yüzyılı olmasını istediğimiz Cumhuriyetin 2. Yüzyılını kuracak olan nesil bu nesil olacaktır.”